2. Soru

Allah insanı en güzel biçimde yarattı demek; akıl - ruh - beden dengesi, yetenekler, fıtrat bakımından en güzel kıvamda yarattı demektir. Saçına, bıyığına, vücut kıllarına, tırnağına bile dokunmayacaksınız demek değildir.
Ayrıca çocukları Sünnet etmek, ‘eksikliği tamamlamak’ değil, temizlik, sağlık, hijyen, ibadet hayatı (özellikle gusül) gibi konularda fıtratı korumaktır ve bir tamamlama işlemidir.

Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur: “Fıtrattan olan beş şey: Sünnet olmak, tırnak kesmek, bıyığı kısaltmak, koltuk altını yolmak, kasık tıraşı olmak.” (Buhârî, Müslim)

Bu hadis, sünnet olmayı; fıtrî temizlik kapsamında değerlendirir. Üstelik sünnet, tırnak keser gibi değil, sadece bir kez yapılan bir işlem. Tıpkı, yeni telefon aldığınızda üzerindeki koruyucu kılıfların çıkarılması gibi.

Allah neden her insanı sünnetli olarak yaratmadı diyen birisinin, Allah saçları neden uzayan bir şekilde yarattı, hiç uzamasa olmaz mıydı sorusunu da sorması gerekir. Neden tırnaklar uzuyor? Neden otları biçmek, meyveleri toplamak gerekir? Neden bebekler pişmiş yemek yiyemiyor? gibi bir sürü gereksiz soruyu da sormayı gerektirir.

İnsan bu dünyaya imtihan ve kulluk görevleri için gönderildi. Temizlik, bakım, sorumluluk, nizam sağlamak da bu görevin bir parçasıdır.

Kısacası, Sünnet olmak “Allah’ın yaratışını değiştirmek” değildir.

Ayrıca Sünnet, sadece Hz. Muhammed’in (s.a.v.) değil: Hz. İbrahim’in, Hz. İsmail’in, ve birçok peygamberin uyguladığı bir ibadettir. Sünnet olmak Allah’a karşı gelmek değil, O’nun emrine uymaktır.